DOLAR 27,2170 0.03%
EURO 28,8308 -0.08%
ALTIN 1.675,79-0,02
BITCOIN 7157670,32%
İstanbul
24°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

25 Eylül 2023 Pazartesi

Ankara’da TÜBİTAK tesisinde patlama: 1 ölü

Ankara’da TÜBİTAK tesisinde patlama: 1 ölü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 
Ankara’da, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (TÜBİTAK-SAGE) tesislerinde atık kimyasallardan kaynaklandığı değerlendirilen patlama sonucu 1 kişi hayatını kaybetti.

Ankara Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Mamak’ın Gökçeyurt Mahallesi’ndeki TÜBİTAK-SAGE tesisinde saat 16.40’ta atık kimyasallardan kaynaklandığı değerlendirilen patlama sonucunda 1 kişinin olay yerinde yaşamını yitirdiği belirtildi.

Açıklamada, patlamayla ilgili adli ve idari inceleme başlatıldığı bildirildi.

Mamak Belediye Başkanı Murat Köse de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, olayda başka yaralanan bulunmadığını, yangının söz konusu olmadığını bildirdi.

Adli ve idari inceleme başlatıldı

Savunma Sanayii Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) yerleşkesi Yakıt, Patlayıcı ve Astar Tasarım Altyapısı’nda (YAPATA) bulunan kimyasal atık sahasında, atıkların geçici depolandığı kısımda 25.09.2023 Pazartesi günü 16.40 sularında ilk tespitlere göre kimyasal reaksiyon meydana gelmiştir. Çıkan yangında ilgili altyapıda bulunan bir çalışma arkadaşımız hayatını kaybetmiştir” denildi.

Açıklamada, “Çıkan küçük çaplı yangın kısa sürede itfaiye ekipleri tarafından söndürülmüştür. Olayla ilgili gerekli adli ve idari inceleme başlatılmıştır. Çalışanımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Emekli Polisler Derneği hükümete her alanda “temiz eller operasyonu ” başlatma çağrısında bulundu

Emekli Polisler Derneği hükümete her alanda “temiz eller operasyonu ” başlatma çağrısında bulundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Emekli Polisler Derneği (EMPOLDER) hükümete her alanda “temiz eller operasyonu” başlatma çağrısında bulundu.

Yazılı açıklamasında, ülkede düzensiz ve kontrolsüz göç yaşandığını, KKTC topraklarının özellikle üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarına kontrolsüz şekilde satıldığını, uyuşturucu ve mali suçlarda patlama olduğunu, kamuda yozlaşmaya yaşandığını, kamu kurumlarına liyakatsiz personel alımı olduğunu ileri süren ve trafikte yaşanan keşmekeşe dikkat çeken dernek, yaşanan sıkıntıların devam etmesi halinde toplumsal bir felakete doğru gidildiğini savundu.

Dernek, Polis Genel Müdürlüğü ile görüşülerek polisin araç gereç ve personel eksikliğinin giderilmesiyle birlikte tüm alanlarda “temiz eller operasyonu” başlatılması gerektiğini ifade etti.

Ekonomik kriz ve döviz artışının her geçen gün artarak devam etmesi ile bilhassa bazı özel sektör çalışanları ile sosyal sigorta emeklilerinin yaşayamaz hale geldiklerini ifade eden EMPOLDER, hükümetin bir an önce bu gibi kesimlere kalıcı, adil ve eşit bir katkı yapması gerekmektiğini vurguladı.

Açıklamada, “Hal böyle iken, devreye yeni konulan Ercan Devlet Hava Limanı’ndaki eksikliklerin giderilmesi beklenmeden, yolcu gecikme ve uçuş rötarlarında Polis Genel Müdürlüğü’nün tek suçlu gibi gösterilmek istenmesi de kabul edilemez ve gerçeklerin saptırılması amacını taşıdığı ve bunun altındaki kötü niyetin tarafımızdan gayet iyi bilinmekle beraber buna asla müsaade etmeyeceğimizi belirtiriz” denildi.

İç Güvenlikle ilgili polis teşkilatındaki sorunların herkes tarafından yıllardır gayet iyi bilindiğini ileri süren EMPOLDER açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Buna rağmen, son 147 polis alımı yapılırken aynı zamanda 151 personelin emekliye ayrılması veya istifası sonrası, 2023 yılına yüzde kırk oranında eksik kadro ile başlayan ve çalışmalarında çok büyük fedakarlık gösteren başta Polis Genel Müdürü olmak üzere tüm polis mensuplarını kutlar diğer kamu çalışanlarına örnek ve emsal teşkil etmesini dileriz.

Hükümetin bir an önce ve gecikmeden, Polis Genel Müdürlüğü ile bir araya gelerek, popülizmden uzak, polisin kadro, araç, gereç, teçhizat ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için gereken her türlü tedbirin alınmasını ve ülkemizde temiz eller operasyonunun her konuda ve kesimde başlatılmasını beklemekteyiz.”

Devamını Oku

Hasipoğlu:Sayın Bakanın, depremle ilgili soruşturmalara duyarlı olması ve sürecin yakın takip edilmesi bizleri memnun etmiştir

Hasipoğlu:Sayın Bakanın, depremle ilgili soruşturmalara duyarlı olması ve sürecin yakın takip edilmesi bizleri memnun etmiştir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Cumhuriyet Meclisi Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel Komitesi Başkanı UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşmelerini değerlendirerek, “Sayın Bakanın, depremle ilgili soruşturmalara duyarlı olması ve sürecin yakın takip edilmesi bizleri memnun etmiştir” dedi.

Davalar sonuçlanıp, suçlular en ağır şekilde cezalandırılana kadar soruşturmaların takipçisi olacaklarını vurgulayan Hasipoğlu, yarın Adıyaman’a ve daha sonra da Hatay’a da giderek, adli ve siyasi makamlarla görüşüp adli süreçlerle ilgili bilgi alacaklarını kaydetti.

Oğuzhan Hasipoğlu’nun, konuyla ilgili şu yazılı açıklamayı yaptı:

“Türkiye Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç, komitemizi kabul edip, depremle ilgili devam eden adli süreçle ilgili bizlerle istişare ettiği için çok teşekkür ediyorum. Sayın Bakanın, depremle ilgili soruşturmalara duyarlı olması ve sürecin yakın takip edilmesi bizleri memnun etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemelerinin yargısına güvenimiz tamdır. Tek gayemiz; milletimizin milletvekilleri olarak halkımıza karşı görev ve sorumluluklarımızı yerine getirerek adaletin zamanında ve hakkaniyete uygun olarak tecelli etmesidir.

Türkiye’deki depremle ilgili Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Meclis Komitesi olarak, yurttaşlarımızın yasal haklarının takipçisiyiz. Şampiyon Meleklerimiz adına, Adaletin en erken zamanda tecelli etmesi için bıkmadan, kararlılıkla, komitemiz adli süreci takip edecektir . Bu amaçla yarın Adıyaman’a, ertesi gün hayatını kaybeden diğer vatandaşlarımız için Hatay’a giderek, adli ve siyasi makamlarla görüşüp, adli süreçleri yakinen takip etmeye devam edeceğiz.

Davalar sonuçlanıp, suçlular en ağır şekilde cezalandırılana kadar, soruşturmaların takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

Devamını Oku

Oğuz:Kırsal kesim arsalarının amacının dışında kullanmasına göz yummayacağız

Oğuz:Kırsal kesim arsalarının amacının dışında kullanmasına göz yummayacağız
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz  kırsal kesim arsasını satan veya devredenler tespit edildiği anda hak sahipliliğinin iptal edileceğini söyledi.

“SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİRMEKTE KESİNLİKLE KARARLIYIM”

“Devlet olarak sorumluluğumu yerine geireceğim” diyen Bakan Oğuz, bu konuda kesinlikle kararlı olduğunun altını çizdi.

 

BRT‘de yayınlanan ’17. Saat’ programına açıklamada bulunan Dursun Oğuz, “Şunu gördük. Ben de kırsaldan gelen biri olarak yıllar önce bir şekilde gençlerimiz o bölgede kalsın o bölgeye gök salsın, ailelerin yanında olsun diye arsa dağıtılmış…Ama insanlar aşı, işi, düzeni nerede ise bir şekilde mevcut yerlerinden şehir merkezine doğru kaymış. Özellikle küçük olan köylerde sadece yaşlı insanlarımız kalıyor. Orta halli köylerde de nüfus yapısına baktığımızda bir azalma söz konusudur. Ülkede alım gücünde yaşanan erime ve emlakta yüksek fiyattan dolayı tekrar insanlar kendimiz yapsak daha ucuza yapabilir miyiz diye bir düşünce içine girdiler. Ancak nerede yapacaksınız şehir merkezinde bir arsanın fiyatı çok yüksek. Ama köyde yapılabileceği ile ilgili talep söz konusu var. Bunun yanın da sosyal konut olayları da gelişiyor” dedi.

“DAĞITILAN KIRSAL KESİM ARSALARINA KONUT YAPMA ORANI DÜŞÜK”

Kırsal bölgelerde geçmiş yıllarda dağıtılan arsaların geri dönüşümüne bakıldığında konut yapma oranının düşük olduğuna dikkati çeken Dursuın Oğuz, “Kaynak eskisi kadar bu ülkede artık bol değil.Belli kural ve dağıtım şekli var. Kırsal kesim arsası dağıtılması köy nüfuslarının olabilecek miktarda artmasını hedefliyor. Gençlerin bölgesine, toprağına sahip çıkması öngörülüyor”dedi.

“DEVLETİN VERDİĞİ KAYNAK MENFAATLERİ İÇİN BİRİLERİNE DEVREDİLİYOR”

Dursun Oğuz, “Gençlere verilme amacına uygun bu arsaların değerlendirilmesini istiyoruz.Bugün kırsal kesim arsa talebi bayağı bir miktardadır. Devlet devletliğini gösterip, belki eksik belki beklenen kadar değil ama o arsayı bir şekilde ona vermiş. Al buraya evini yuvanı kur demiş. Verilen iyi niyete herhangi birşey yapılmamış, devletin vermiş olduğu o kaynak kendi menfaatleri için birilerine devrediliyor” diye konuştu.

“BEN BURADA NİYE OTURUYORUM?”

Sosyal medyada kırsal kesim arsası satışına yönelik ilanların paylaşıldığına işaret eden Bakan Oğuz, “O paylaşımı sosyal medyada görünce ben burada niye oturuyorum diye kendi kendime sorguluyorum. Devlet napıyor diye paylaşımın altındaki yorumları görüyorsunuz. Ancak yasaların içindeki boşluğu iyi bulmuşlar….Ancak yasa ile ilgili çalışmayı yaptık. Bununla ilgili savcılıkla da gerekli görüşmeyi yaptık” dedi.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, dağıtılan kırsal kesim arsalarını elden çıkaran veya çıkarmaya çalışanları sosyal medyada veya kanıtlı bulgu olması halinde hak sahipliği belgelerinin veya sözleşmelerinin iptal edileceğini söyledi.

“KIRSAL KESİM ARSALARINI İPTAL EDECEĞİZ. BUYURSUNLAR HUKUK YOLUNA GİTSİNLER”

Oğuz, “Kanıtlı bulduğumuz kırsal kesim arsalarını iptal edeceğiz. Hukuk yolu açık mı? Açık. Buyursun gitsinler orada kazanacaklarsa kazansınlar. Ama en azından ben devlet olarak sorumluluğumu yapayım. İlgili yasal değişikliği hukukçularımız çalıştı. Savcılıkla da görüşüyoruz. Tek maddeyi olsun Meclis’ê sevk edeceğiz. Kırsal kesim ile ilgili daha geniş detaylı yasal çalışmamız var. Bunu da daha sonra Meclis’e sunacağız. Ancak tek maddelik değişikliği ivedi olarak Meclis’e gönderip yasal dayanağın önünü kapatacağız” dedi.


“KIRSAL KESİM ARSASINI SATIN ALANLAR 10 KERE DÜŞÜNSÜN”

Bakan Oğuz, “ Hiç kimsenin kırsal kesim arsalarının verilme amacının dışında kullanmasına göz yummayacağız. Bazı bölgelerde işin ucu kaçtı. Aleni bir şekilde sosyal medyanın haricinde de artık emlakçılar satmaya başladı. Bu doğru bir uygulama değil. Şuanda yeni dağıtılan yerlerin de piyasada isimlerinin dolaşması hoş birşey değil. Bu nedenle biz daha fazla duyarsız kalamayız dedik. Bir yerden başlamak lazım. Buradan başlıyoruz. İnsanlar başka amaçla yasadaki boşluk hakkını kullanarak yaptılar. Bu da kamu vicdanı oluyor. Biz devlet olarak nasıl kırsal kesim arsası veriyorsak amacına uygun kullanılmayanı da verdiğimiz şekilde geri alacağız. Kırsal kesim arsasını satın alanlar da 10 kere düşünsün. Bundan sonra alım satım oldu mu alanlar da mağdur olacak.Kimse devletin dağıtmış olduğu kırsal kesim arsasına menfaat karşılığı ucuza buldum alayım hayaline kapılmasınlar. Kırsal kesim arsasını hak edenler kullanacak hak etmeyenler geri iade edecek” şeklide konuştu.BRT

Devamını Oku

Sahte reçete soruşturması kapsamında 6 zanlıya 4’er gün ek tutukluluk

Sahte reçete soruşturması kapsamında 6 zanlıya 4’er gün ek tutukluluk
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sahte reçete soruşturması kapsamında bugün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarılan 3 doktor ve 3 eczacıya, 4’er gün ek tutukluluk verildi.

Polis, Lefke bölgesinde olayla ilgili olduğu düşünülen küpürü kesilmiş ilaç dolu 26 çöp torbası bulurken, incelenecek 160 bin reçete olduğu açıklandı.

Sahte reçete soruşturması kapsamında tutuklanan 3 doktor N.P., M.A.S. ve G.E. ile 3 eczacı İ.T., S.S. ve G.V.A. bugün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Polis Çavuşu Mehmet Mannaş mahkemede, Lefke bölgesinde dün akşam olayla ilgili olduğu düşünülen küpürü kesilmiş ilaç dolu 26 çöp torbası bulunduğunu söyledi.

Bugüne kadar 50 ifade aldıklarını kaydeden Mannaş, teyit ve tekzibin tamamlanmadığını belirtti. 2018 yılından itibaren süreç zarfında 160 bin reçete olduğunu ifade eden Mannaş, Sosyal Sigortalara hızlı erişim için çalışma başlatıldığını kaydetti. Mannaş, reçete sahiplerinin; isim, soy isim, telefon numarası, eczane ve doktor bilgilerinin mevcut olduğunu söyledi.

Temmuz ve ağustos aylarını kapsayan 958 adet reçetenin Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından polise verildiğini kaydeden Mannaş, zanlıların, bilgisayar ve telefonlarının emare olarak alındığını ifade etti. Tahkikatın devam ettiğini belirten Mannaş, ifadesi alınacak kişilere müdahalenin mümkün olduğunu kaydetti.

-50 ifadenin 45’inde direkt suça bağlayıcı ifadeler

Alınan 50 ifadeden, 45’inde direkt suça bağlayıcı ifadeler olduğunu söyleyen Mannaş, tahkikata genel olarak baktıklarını kaydetti. Mannaş, tahkikatın 13 Eylül’de başladığını, 21 Eylül’de son iki aylık reçetelerin gelmesiyle yön bulmaya başladığını belirtti.

Savcı Senem Palabıyık da, meselenin ciddi olduğunu ve kamuoyunda infial yarattığını belirterek, mağdurun devlet tarafı olduğuna dikkat çekti.

160 bin reçetenin ciddi bir rakam olduğunu dile getiren Palabıyık, 50 ifadenin alındığına işaret ederek, sürecin layıkıyla değerlendirildiğini söyledi. Bilgisayar ve telefon gibi cihazların dataylı incelemeye verildiğini belirten Palabıyık, incelemeler başlatıldığında tanık ifadelerini doğrulamalarının kuvvetle muhtemel olduğunu ifade etti. Tüm zanlıların ilgili cihazların içeriğini bildiğini belirten Palabıyık, zanlıların duruma etki etmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Lefke’de bulunan 26 çöp torbası ilacın söz konusu meseleyle bağlantısı olduğunun düşünüldüğüne dikkat çeken Palabıyık, sürecin layıkıyla değerlendirilmesi için süre verilmesi gerektiğini belirtti. Böyle bir meselenin 1-2-3 gün içinde çözülemeyeceğinin aşikar olduğunu vurgulayan Palabıyık, kamu menfaati için kişilerin özgürlüğüne sınırlama getirilebileceğini belirtti. Soruşturmayı yürüten ekibin gerekeni yaptığının altını çizen Palabıyık, ilgili tarihlerin 2018 yılına dayandığına dikkat çekerek, 2018’de başlayan sürecin 3-4 gün içinde içerisinde bitmeyeceğini kaydetti.

Söz konusu suçun hep birlikte işlendiği göz önüne alındığında, tutuklanacak kişiler, yapılan incelemeler, emareler olduğunu dile getiren Palabıyık, insan üstü bir çalışma yürütüldüğüne vurgu yaptı. Savcı Palabıyık, süreye ihtiyaç olduğunu belirterek, 6 zanlının 8 gün daha tutuklu kalmasını talep etti.

Zanlıların avukatları ise, tek tek iddialarını ortaya koyarak, tutukluluk talebine itiraz etti.

Yargıç Zehra Yalkut Bilgeç ise, karar öncesinde duruşmaya ara verdi. Bilgeç aranın ardından kararı okudu. Bilgeç, zanlıların 4’er gün süreyle poliste tutuklu kalmalarını emretti.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.